Biorezonans yöntemi yan etkisi olmayan, ilaçsız ve ağrısız bir tedavi metodudur. Hem akut hem de kronik hastalıklarda etkilidir. Biorezonans terapisi frekans kontrollü bilgisayarlarla yapılır.
BİOREZONANS TEDAVİYE BAŞLARKEN… BUNLARI UNUTMAYIN
Bünyeniz ve rahatsızlıklarınız bir bütün olarak değerlendirilerek “size özel” hazırlanan beslenme listesi ve tedavi programına birebir uymanız gerekir.
Erişkenler biorezonans tedavileri boyunca günde en az iki litre az mineralli su içmelidir.
Çölyak
Ülser, gastrit, mide – bağırsak gazları
İshal ve kabızlıklar
Irritable colon sendromuSinir sistemi rahatsızlıkları:
Kemik ve eklem tutulmaları,
Artrit ve romatizmal ağrılarHormonal düzensizlikler:
Adet bozuklukları,
Menopoz sorunları,
Tiroid
Şişmanlık, obezite
Diabet (şeker hastalığı)Detoks:
Ağır metal detoksu (zehirli metaller, kimyasallar, amalgam diş dolgularının yarattığı civa birikiminin atılması)
Elektromanyetik kirlilik detoksu (elektrik-elektronik cihazların yarattığı elektromanyetik kirlilik ve baz istasyonları, elektrik santralleri gibi zararlı elektromanyetik dalgalarla bozulmuş hayat enerjisinin dengelenmesi)Bağışıklık Sistemi (Otoimmun) Hastalıkları:
Kanser destek tedavileri: Akciğer, meme, kalın bağırsak, yumurtalık kanseri…
Romatizmal hastalıklar
Crohn
MS (multipl skleroz)
Virüs (Herpes, Kırım Kongo Kanamalı Ateş, Lyme vb…) enfeksiyonları
Bakteri (Streptokok vb…) enfeksiyonları
Maya ve parazit (Toxoplazmoz vb…) enfeksiyonları
Mantar (Candida vb…) enfeksiyonları
Hiperaktivite,
Otizm,
Dikkat eksikliği.FREKANS YAPILARIİnsan organizması farklı elektromanyetik frekanslar yayar. Hücrelerin, dokuların, organların vs. hepsinin kendilerine özgü frekansları vardır. Bunların hepsi birlikte kişinin genel frekans spektrumunu belirler. Bu kişinin frekansıdır.Hasta ve sağlıklı insanların frekans yapıları birbirinden farklıdır. Hastanın frekans örneğinde saklanan yabancı frekanslar ( alerjenler, virüsler, bakteriler, mantarlar, amalgam… vs.) normal frekans düzenini bozar.Biorezonans cihazıyla, bu frekans düzenini bozan elektromanyetik frekanslar belirlenir ve cihaza transfer edilir. Cihazın içinde hastalık yapan frekanslar ters çevrilir ve hastanın vücuduna geri verilir. İyileşme, terapi frekansları ile gerçekleşir. Biyolojik, fizyolojik frekanslar güçlendrilirse biorezonans terapisi vücudun kendi kendini iyileştirici gücünü bu şekilde uyarır. Böylece kendi savunmamızı ve bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Hastaya ait patolojik frekanslar biorezonans terapisiyle ters çevrilerek normalleştirildiği için bağışıklık sistemini bozan engeller kaldırılmış olur ve organizma sağlıklı çalışır duruma kavuşur. Böylece iyileşme sağlanmış olur.
Yaşam üç durumda mümkündür: – Madde – Enerji – Bilgi ( İnformasyon)
Son yüzyılın ilk yarısındaki kuantum çağından sonra maddenin yoğunlaşmış enerjiden başka bir şey olmadığı anlaşılmıştır. Fizikçi Albert Einstein ( 1879 – 1955 ) : “Maddeyi , enerji alanının çok yoğun olduğu uzay boşluğu olarak düşünebiliriz!.. Ve enerji ile maddenin eşitliği meşhur E=MC2 ile formüle edilmiştir. Bu demektir ki yoğunlaşmış enerji olarak insan vücudu, bir elektromanyetik alandır. İncelemenin şekline göre bu alan kendisini , elektromanyetik parçacıklar veya elektromanyetik dalgalar ( titreşimler) olarak gösterir. İnsan vücudu madde – enerjiden oluşmakta ve enerji ile canlanmaktadır. Regülasyonu ve kontrolü ise informasyonla sağlanmaktadır. Fizikçi Popp, her an vücudumuzda cereyan eden milyonlarca kimyasal reaksiyonunbir kaos ile sonuçlanmasının, ancak fiziksel prensiplerden temel alan kontrol fonksiyonlarının varlığı ile açıklanabileceğini belirtmiştir. Günümüzde yaşayan organizmalardaki tüm biyokimyasal olayların, çok düşük elektromanyetik frekanslarla ( biyoinformasyon) düzenlendiği bilinmektedir. İnformasyon verici sistemden, alıcı sisteme gönderilen mesaj olarak düşünülebilir. Terapi edici bir uyaran, ancak vücut ile rezonansa girerse etkili olabilir. Prof. D.r Adey , terapi edici bir uyaran, ancak belli bir frekansa ve güce sahip olanlarının beklenen etkiyi gösterdiğini ortaya koymuştur. ( Adey penceresi) Biorezonans terapisi insan vücudunun bir enerji alanı olduğu, elektromanyetik dalgalar alıp yayabildiği gerçeinden yola çıkmıştır.
Biorezonans terapisi insanların ve maddelerin elektromanyetik titreşimlerini kullanarak etki eder.