BİOREZONANS NEDİR?


biorezonans nedir tedavi terapi yöntemler
Biorezonans yöntemi yan etkisi olmayan, ilaçsız ve ağrısız bir tedavi metodudur. Hem akut hem de kronik hastalıklarda etkilidir. Biorezonans terapisi frekans kontrollü bilgisayarlarla yapılır.

 

BİOREZONANS TEDAVİYE BAŞLARKEN… BUNLARI UNUTMAYIN

Biorezonans tedavinize başlarken doktorunuza Biorezonans testinizle birlikte değerlendirebilmesi için yakın tarihli kan tahlili, alerji testi, MR ve röntgenlerinizi de yanınızda götürmelisiniz.

Bünyeniz ve rahatsızlıklarınız bir bütün olarak değerlendirilerek “size özel” hazırlanan beslenme listesi ve tedavi programına birebir uymanız gerekir.

Erişkenler biorezonans tedavileri boyunca günde en az iki litre az mineralli su içmelidir.

İçeceğiniz su miktarını kilonuz belirleyecektir. Kilo başına 40 ml. hesaplanmalıdır. (Örneğin 80 kilo iseniz içeceğiniz günlük su miktarı 3,2 litredir.)
Çocuklarda içilmesi gereken günlük su miktarı ise şöyle hesaplanır:

1-6 yaş arasında kilo başı 90-65 ml.’dir. (Örneğin 5 yaşında 25 kg bir çocuk günde 1,5 litre su içmelidir)
7-10 yaş arasında bu rakam 65-55 ml.’dir. (Örneğin 9 yaşında 45 kg bir çocuk günde 2,2 litre su içmelidir)
11-18 yaş aralığında ise 50-40 ml’dir. (Örneğin 12 yaşında 55 kg bir çocuk günde 2,7 litre su içmelidir)
Tedavi süresince yaşadıklarınızı, değişim ve gelişimleri muhakkak not edin ve tedavi süreci içinde kıyaslamalar yapın.
 
Biorezonans seansının altı saat öncesi ve sonrasında kahve ve alkol içmeyiniz.
Vücudunuza yapıştırılan tedavisi süren uygulamaya özel “çip”leri önerilen süreler içinde vücudunuzda tutunuz.
Evde hayvan besliyorsanız doktorunuzu bilgilendirmeyi unutmayınız.Eviniz ya da işyerinizde temas halinde olduğunuz kimyasalları doktorunuza belirtiniz.Terapi seanslarınıza muhakkak uyun.Bu kurallara uyduğunuzda Biorezonans tedavinizin süresi kısalacak ve başarısı artacaktır.

*** Tedavi yaptıracağınız merkezin bir tıp doktoru kontrolünde olup olmadığını, biorezonans cihazının Sağlık Bakanlığı onaylı olup olmadığını  kontrol ediniz. ***Gelişmiş ülkelerde 35 yıldır uygulanan Biorezonans terapileri ile şu hastalık ve rahatsızlıklar tedavi edilebilmektedir: 

Alerjiler:
Vücudun negatif hassasiyet ve besin alerjilerini nötralize edebilen biorezonans terapileri vücuddaki toksik birikimi temizleyebilmekte; saman nezlesine sebebiyet veren bilgiyi bünyeden silerek ve bağışıklık sistemini destekleyerek polen ve otlara karşı vücudun direncini artırmaktadır:
Bütün alerjiler (gıda alerjileri, polen alerjisi, egzama..)
Alerjik astım
Sindirim sistemi problemleri: 
Çölyak
Ülser, gastrit, mide – bağırsak gazları
İshal ve kabızlıklar
Irritable colon sendromuSinir sistemi rahatsızlıkları:
Stresin azaltılması/depresyon tedavisi,
Endişe hissinin azaltılması ve duygusal dengenin ayarlanması,
Uykusuzluk, panik atak,
Yeme bozuklukları (iştahsızlık (anorexia nevroza) ve bulumia),
Huzursuz bacak sendromu
İskelet sistemi rahatsızlıkları:
Kemik ve eklem tutulmaları,
Artrit ve romatizmal ağrılarHormonal düzensizlikler:  
Adet bozuklukları,
Menopoz sorunları,
Tiroid
Metabolik bozukluklar:
Biorezonans terapileriyle yağ ve glucide metabolizmalarına gönderilen frekanslarla vücud yağları ve depoları eritilebilmektedir:
Şişmanlık, obezite
Diabet (şeker hastalığı)Detoks:
Karaciğer ve metabolizmanın diğer filtre organlarının optimal çalışmasını sağlayarak kronik yorgunluklara ve vücudun güç kaybına neden olan  maddelerin atılımını kolaylaştırır:
Atık azaltma organları detoksu (cilt, bağırsak, karaciğer, böbrek atılımının düzenlenmesi)
Ağır metal detoksu (zehirli metaller, kimyasallar, amalgam diş dolgularının yarattığı civa birikiminin atılması)
Elektromanyetik kirlilik detoksu (elektrik-elektronik cihazların yarattığı elektromanyetik kirlilik ve baz istasyonları, elektrik santralleri gibi zararlı elektromanyetik dalgalarla bozulmuş hayat enerjisinin dengelenmesi)Bağışıklık Sistemi (Otoimmun) Hastalıkları:
Kanser destek tedavileri: Akciğer, meme, kalın bağırsak, yumurtalık kanseri…
Romatizmal hastalıklar
Crohn
MS (multipl skleroz)
Enfeksiyonlar:
Virüs ve bakteriler üzerine odaklanabilen  biorezonans terapileri, semptomları ve enfeksiyonların ömrünü azaltabilmektedir:
Virüs (Herpes, Kırım Kongo Kanamalı Ateş, Lyme vb…) enfeksiyonları
Bakteri (Streptokok vb…) enfeksiyonları
Maya ve parazit (Toxoplazmoz vb…) enfeksiyonları
Mantar (Candida vb…) enfeksiyonları
Vücut direncinizi artıran ve savunma mekanizmalarını yükselten biorezonans programları, gripten korunmaya, soğuğa karşı dayanıklılık geliştirmeye yardımcıdır.
Dikkat eksikliği:
Hiperaktivite,
Otizm,
Dikkat eksikliği.FREKANS YAPILARIİnsan organizması farklı elektromanyetik frekanslar yayar. Hücrelerin, dokuların, organların vs. hepsinin kendilerine özgü frekansları vardır. Bunların hepsi birlikte kişinin genel frekans spektrumunu belirler. Bu kişinin frekansıdır.Hasta ve sağlıklı insanların frekans yapıları birbirinden farklıdır. Hastanın frekans örneğinde saklanan yabancı frekanslar ( alerjenler, virüsler, bakteriler, mantarlar, amalgam… vs.) normal frekans düzenini bozar.Biorezonans cihazıyla, bu frekans düzenini bozan elektromanyetik frekanslar belirlenir ve cihaza transfer edilir. Cihazın içinde hastalık yapan frekanslar ters çevrilir ve hastanın vücuduna geri verilir. İyileşme, terapi frekansları ile gerçekleşir. Biyolojik, fizyolojik frekanslar güçlendrilirse biorezonans terapisi vücudun kendi kendini iyileştirici gücünü bu şekilde uyarır. Böylece kendi savunmamızı ve bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Hastaya ait patolojik frekanslar biorezonans terapisiyle ters çevrilerek normalleştirildiği için bağışıklık sistemini bozan engeller kaldırılmış olur ve organizma sağlıklı çalışır duruma kavuşur. Böylece iyileşme sağlanmış olur.

Yaşam üç durumda mümkündür: – Madde – Enerji – Bilgi ( İnformasyon)

bicom 200 biorezonans sevil kilicSon yüzyılın ilk yarısındaki kuantum çağından sonra maddenin yoğunlaşmış enerjiden başka bir şey olmadığı anlaşılmıştır. Fizikçi Albert Einstein ( 1879 – 1955 ) : “Maddeyi , enerji alanının çok yoğun olduğu uzay boşluğu olarak düşünebiliriz!.. Ve enerji ile maddenin eşitliği meşhur E=MC2 ile formüle edilmiştir. Bu demektir ki yoğunlaşmış enerji olarak insan vücudu, bir elektromanyetik alandır. İncelemenin şekline göre bu alan kendisini , elektromanyetik parçacıklar veya elektromanyetik dalgalar ( titreşimler) olarak gösterir. İnsan vücudu madde – enerjiden oluşmakta ve enerji ile canlanmaktadır. Regülasyonu ve kontrolü ise informasyonla sağlanmaktadır. Fizikçi Popp, her an vücudumuzda cereyan eden milyonlarca kimyasal reaksiyonunbir kaos ile sonuçlanmasının, ancak fiziksel prensiplerden temel alan kontrol fonksiyonlarının varlığı ile açıklanabileceğini belirtmiştir. Günümüzde yaşayan organizmalardaki tüm biyokimyasal olayların, çok düşük elektromanyetik frekanslarla ( biyoinformasyon) düzenlendiği bilinmektedir. İnformasyon verici sistemden, alıcı sisteme gönderilen mesaj olarak düşünülebilir. Terapi edici bir uyaran, ancak vücut ile rezonansa girerse etkili olabilir. Prof. D.r Adey , terapi edici bir uyaran, ancak belli bir frekansa ve güce sahip olanlarının beklenen etkiyi gösterdiğini ortaya koymuştur. ( Adey penceresi) Biorezonans terapisi insan vücudunun bir enerji alanı olduğu, elektromanyetik dalgalar alıp yayabildiği gerçeinden yola çıkmıştır.

Biorezonans terapisi insanların ve maddelerin elektromanyetik titreşimlerini kullanarak etki eder.